Pazarlamanın Basit Adımı; Duyguların Gücü

Pazarlamada hem olumlu hem de olumsuz duygusal tetikleyiciler kullanılabilir.

Umut Tosunlar
Türkiye UP

--

Photo by Maarten van den Heuvel on Unsplash

Hikayenizi okuyucuya anlatabilmek için öncelikle başlıkla dikkatini çekmeniz gerekir. Tıpkı birisiyle ilk kez tanıştığınızda olduğu gibi, ilk izlenimi yaratmak ve söyleyeceklerinizle onların ilgisini çekmek için tek bir şansınız vardır.

İlgi çekici bir başlık yazmak, okuyucuyu elinden tutup söyleyeceklerinizi dinlemesini sağlama şansınızdır.

İlk izlenimi yaratmak için asla ikinci bir şansınız olmaz!

Akılda kalıcı bir başlık, hikayenizdeki fikirler kadar önemlidir! Bu üzücü bir gerçek ama güzel kişiliğinizi tanımak için öncelikle insanların sizden etkilenmesi gerekiyor.

Başlığınızı benzersiz ve içerikle alakalı hale getirmenin yanı sıra (ki bu oldukça açık), okuyucunun dikkatini çektiğinden emin olmanız gerekir.

Duygusal kelimeler kullanın

Okuyucunuza bağlantı kuracak bir şey verin. İnternet, başlığınızın dikkat çekmesini ve diğerlerinden öne çıkmasını sağlayacak güçlü kelimelerin yer aldığı listelerle doludur. Bu tip listelere göz atmanızda fayda var.

Herkesin bu tavsiyeleri yazılarına uygulayabileceğini göstermek için bu hikayenin başlığında “basit” kelimesini kullandım. Duygusal kelimelerin herhangi bir rasyonel değeri yoktur, ancak karar verirken genellikle duygularımıza güvendiğimiz için başlığın daha çekici görünmesine yardımcı olurlar.

Değeri göster

Okuyucunuzun hikayede ne alacağından emin olması gerekir. İnsanlar kendi çıkarlarını daha çok önemsiyorlar ve makalenizde onlara bir çözüm sunduğunuzu açıkça belirtirseniz, makalenizi okuma olasılıkları daha yüksek olacaktır. Okuyucuların ilgisini çekmenin kanıtlanmış bir başka yolu da başlığınıza sayılar eklemektir; bu da hikayenin değerinin daha spesifik görünmesini sağlar.

İlgili dili kullanın

Okuyucunuzun kim olduğunu biliyorsunuz. Açık ve basit bir dil ve bunlara uygun sözcükler kullanmak, okuyucunuzun her gün karşılaştığı yüzlerce bilgi arasından makalenizi seçmesini kolaylaştırır. Bilgi gürültüsü, parçanızın fark edilmesini çok daha zorlaştırır.

Ortalama olarak, manşetleri okuyanların sayısı, ana metni okuyanlardan beş kat daha fazla. — David Ogilvy

Aynı hikaye için oluşturabileceğiniz çok sayıda başlık vardır. En çekici testi birkaç arkadaşınızın düşüncelerinden bazı ilginç fikirler alarak yapabilirsiniz.

Bu durum bize biraz da pazarlamanın gücüyle ilgili bilgiler fısıldar nitelikte. Pazarlamanın gücünü, günümüz dünyasındaki önemini algılayabilenler, yazılarında, hikayelerinde istedikleri kitleye ulaşma şansına sahipler.

Aşk, nefret, heyecan, umutsuzluk, tatmin, kıskançlık; bunlar insanın duygusal benliğindeki duygulardan sadece birkaçı. Kararlarımızın çoğu mantığa değil duygulara dayanıyor, bilgimize değil duygularımıza hitap ediyor, bu da onu birçok şirket tarafından kullanılan etkili bir araç haline getiriyor.

İnsanlar ürününüzü satın almazlar, ürününüzle ilgili kendilerini nasıl hissedeceklerinin sözünü alırlar. Bilinçaltımızda, yoğurt veya diş macunu gibi günlük ürünlerle bile hayatlarımızı iyileştirmeye çalışıyoruz. İşte tam da bu yüzden yoğurt reklamlarındaki insanları bu kadar neşeli ve neşe dolu görüyorsunuz ve çilek aromalı milkshake değil, mutluluk vaadini satın alıyorsunuz.

Duygular karmaşıktır ve yıllar içinde değişen sosyal çevreye uyum sağlayarak gelişmişlerdir. Bazı bilim insanları duygusal hayaletin yalnızca 4 temel duyguya indirgenebileceğine inansa da pazarlama uzmanları çok daha geniş bir duygu listesi kullanıyor. Bunlar, pazarlama mesajınızda hitap edebileceğiniz 7 güçlü duygudur.

Mutluluk

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisini gösteren piramite bakıp bunları duygularla eşleştirirseniz mutluluk en üstte yer alır. Mutluluk arayışı, neredeyse her insanın kendini içinde bulduğu bitmeyen bir yarıştır. Çoğu zaman mutluluk duygusunu, yerine getirilen temel ihtiyaçlarla karıştırırız, bu nedenle reklamlarda bu duyguya hitap etmek çok kolaydır. “Mutlu olmak için ihtiyacınız olan tek şey bizim ürünümüz”. Ve biz buna inanıyoruz.

Değer

Mümkün olan en iyi anlaşmayı yaptığınızı bilmekle ne kıyaslanabilir? Zaman gibi başka değerli kaynaklar da olduğundan konunun her zaman parayla ilgili olması gerekmez. İdeal müşterinizin en çok neye değer verdiğini anlamak, onun karşı koyamayacağı teklifi yapmanıza olanak sağlayacaktır.

Ait olma

Sosyal canlılar olarak kendimizi grup içinde daha güvende ve rahat hissederiz, ait olma duygusu, desteklendiğimizi bilmenin tatminini bize yaşatır. Markalar güçlü bir takipçi kitlesi yaratmayı ve müşterilerinin belirli bir grubun parçası olduklarını hissetmelerini sağlamayı amaçlıyor. Tıpkı sporseverlerin takımlarını takip etmesi gibi, markalar da bize taraf seçmemizi sağlıyor.

Güven

İş dünyasında şeffaflık ve paylaşılan değerler güven yaratır. Markayla kalıcı bir bağ kurmak bir başka harika duygudur. Uygulamalarınız konusunda açık olmak, Şartlar ve Koşullar’daki her türlü gizli ücret veya maddeden kaçınmak, geri dönen bir müşteriyi elde tutma şansınızı artırır.

Merak

Bundan sonra ne olacağını asla tahmin edemezsiniz!” Sanırım hepimiz en az bir kez bunun kurbanı olduk! Merak ve beklenti bizi heyecanla yeni çıkacak ürünleri beklemeye iterken, firmalar da provokatif başlıklarla bizimle dalga geçiyor ve beklentilerimizi test ediyor. Ne olacağını bilmemek pazarlamada büyük bir itici güçtür.

Korku

Bu insan hayaletinin en güçlü duygularından biridir çünkü yüzyıllardır hayatta kalmamıza yardımcı olmuştur. Temel bir duygu olarak hayatta kalma içgüdüsüne yakındır ancak markayla daha uzun süreli bir bağ kurmayı amaçlayan olumlu duygulardan farklı olarak korku, kısa vadeli bir etkiye sahiptir ve güven kaybına neden olabilir.

Suç

Suçluluk duygusunu tetiklemek kolaydır çünkü hepimiz insanız ve mükemmel değiliz. Bu çok manipülatif görünse de bizi satış yapmaya zorlamanın çok etkili bir yoludur, ancak korku gibi bu da gerçekten itici olabilir.

Olumlu ya da olumsuz güçlü duygular yaratmak, müşterilerinizle şirketiniz arasında bir bağ kurmanıza ve müşteri sadakatini artırmanıza yardımcı olabilir, ancak uyandırmaya çalıştığınız duyguların şirket değerlerinizle nasıl örtüştüğünü her zaman göz önünde bulundurmalı ve sonuçlarını düşünmelisiniz.

E-BÜLTENİME ÜYE OLUN!

Her hafta pazartesi günleri ücretsiz olarak yayınlanan iş hayatı, verimlilik ve başarı bülteni. Günümüz iş hayatındaki değişkenlikler, üretkenlik detayları ve insan ilişkilerinin önemi her pazartesi e-posta kutunuzda!

Bana Sosyal Medya Hesaplarından Ulaşmak İçin; 👇

► Instagram: umuttosunlar

► Twitter: umuttosunlar

► LinkedIn: umuttosunlar

--

--

Financial & Life Empowerment / Real Estate Sales Professional / Investor